Antakya Medeniyetler Korosu Şefi Özfırat: Depremin Ardından Müzikle Acıyı Paylaşıyoruz

6 Şubat depreminin ardından, Antakya Medeniyetler Korosu’nun kurucusu ve şefi Yılmaz Özfırat, bu trajik olayda kaybettiği 7 koro arkadaşının yasını tutuyor. Özfırat, “Deprem sonrasında hayata bakış açımız değişti; artık acının müziğini yapıyoruz” diyerek yeni bir sanat anlayışına yöneldiklerini ifade etti.

Antakya Medeniyetler Korosu’nun Kıbrıs Ziyareti ve Anlamlı Mesajlar

Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle KKTC’ye gelen Özfırat, Kıbrıs Postası’na verdiği röportajda koro arkadaşlarının kaybının derin izler bıraktığını belirtti. Koronun 2007 yılında Hatay’da kurulma hikayesini anlatan Özfırat, korolarında imam, papaz, doktor gibi farklı meslek ve inanç gruplarından insanların bulunduğunu dile getirerek, “Amacımız, farklı inançlara ve kültürlere sahip insanların bir arada yaşama kültürünü dünyaya göstermek” dedi.

“Yedi Koro Arkadaşımızı Kaybettik”

Kahramanmaraş merkezli depremde, 200 kişilik koronun 7 üyesinin yaşamını yitirdiğini belirten Özfırat, “Deprem öncesi 200 kişiydik, ama maalesef artık 193 kişiyiz” diye konuştu.

Depremin Ardından Müziğimizin Yönü Değişti: Acının Müziği

Antakya Medeniyetler Korosu’nda Katolik, Ortodoks, Alevi, Sünni, Ermeni ve Musevi üyelerin yer aldığını vurgulayan Özfırat, “Depremin sesi olduk; sekiz saat boyunca enkaz altında kaldım ama kurtulduğum için sevinemedim. Artık bakış açımız değişti, müziğimizle acıyı anlatıyoruz. Müziğin toplumsal iyileştirici gücünü kullanarak, insanlara deprem gerçeğini hatırlatıyoruz” dedi.

Kıbrıs ve Türkiye: Ortak Kültürel Bağlar

Cumhuriyetin değerlerinin aktarılması gerektiğine değinen Özfırat, Kıbrıs ve Türkiye arasında güçlü bir bağ hissettiklerini belirterek, “Burada kendimizi evimizde gibi hissediyoruz. Kıbrıs’ta da kimse kimseyi ötekileştirmiyor. Bu kültürü dünyaya tanıtmaktan mutluluk duyuyoruz” diye ekledi.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir